Aylarca yiyip oturduktan sonra ‘Yok, artık spor falan bir şeyler yapmam lazım’ diyip, yürüyüşe başlanır. Veya direkt spor salonuna gidilir.
Tüm o hırs ve bu sefer yapacağına olan inançla, bir güzel haldır haldır egzersiz yapılır. Koşu bandında veya caddede, her adımda ayağın topuğu sert sert vurulur yere.
‘Sen mi büyüksün, ben mi büyüğüm ulan kilolar!’
Peki sonra ne olur?
Ertesi gün, yaklaşık bir hafta kadar sürecek olan kas ağrıları başlar. Nineler gibi otururken, kalkarken ‘oyoyoyoy bacağım’ demeler, mekik falan yapıldıysa gülememeler..
Bir spor eğitmeni, kas ağrısının geçmesi için tekrar spor yapmalısın demişti ama ne mümkün. Bacağını kaldıramıyorsun ki tekrar yapasın.
Al gitti o inanç, o hırs. Otur bakalım yine, bir hafta sonra tekrar bakarız..
(Bu arada bu ağrıları engellemek için spordan önce ve sonra esnemek iyi bir çözüm gibi duruyor.)
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.